Dişi şeytan

     İç ses=>>

     Yine, yeni ve yeniden tekrar tekrar aynı muhabbetleri niye açıyosun ki?? Olan olmuş arkadaş, geçmiş gitmiş. Bırak artık şu konuyu. Kapat işte. Niye tekrar tekrar gündeme getiriyosun. Biliyorum aslında seni de anlıyorum. Sende az şey yaşamadın ama senin yüzünden benim yaşadıklarım ne olacak?? Şimdi biliyosun her şey ne değişiyo ki?? Değişmiyo işte, değiştiremiyoruz. Madem ki yapacak bir şey yok unut o zaman. Dönüp dolaşıp benim moralimi bozma. Kendi canını da sıkma. Bırak her şey olduğu yerde kalsın, bırak.

     Bir tane kız ne yapabilir?? Çok şey. Bir tane kız çok fazla şey yapabilirmiş. Bakın bize bir tane kız bir sene içinde neler yaptı.

     Önce onunla tanışmıştım. İsmi lazım değil ve en yakın arkadaşı. İlk senemdi daha üniversitede. Neşeli bir kızdı hani. Her şeye atlıyordu bazen. Birazda liderlik sevdasi, ön planda olası vardı. Varsın olsun benim için sorun değil. Ben sevmem zaten göz önünde olmayı. Her şey iyi güzel giderken bir gün çekti beni kenara "Pire Murat bana, benden hoşlandığını söyledi" dedi. (Murat'ı bilen bilir, bilmeyenler için söyleyeyim en yakın arkadaşımdır kendisi. Ve en çok güvendiğim insandır. Tabi ki onunda kötü özellikleri var ama iyi özellikleri daha fazla.) İyi, dedim ne güzel işte. Seni beğenmiş hoşlandığı söylemiş. Bu sırada ismi lazım değilin askerde sevgilisi var. Bana diyo ki " ya benim sevgilim var nasıl hoşlanır benden. Hem ben onu abim gibi gördüm. derdimi anlattım" falan fişman. Ben o aralar fazla tanımıyorum tabi onu. Hani baya da yakınız. Ama Murat'ı savunuyorum bir yandan da. "Bak kızım çocuk sana benimle çık sevgili ol dememiş. Alt tarafı senden hoşlandığını söylemiş. Ne var bunda. Sende olmaz dersin. Azıcık uzak durursun olur biter." dedim demesine ama ismi lazım değil neler diyo neler. Haa işin garip tarafı Murat'tan uzak durduğu da yok. Gelir koluna girer, yanına oturur. Sabah kavga eder, akşama barışır. Yaparda yapar yani.

     Biz bu sırada Murat'la daha çok yakınlaştık tabi. O bana her şeyini anlatmaya başladı. Sözüne güvenim tam. Zamanla daha da yakından tanıyınca işler karışmaya başladı. Murat'ın anlattıklarıyla, ismi lazım değilin anlattıları apayrı şeyler. Bu sırada bunlar kavga edip iyice ipleri kopardılar. Ne mi oldu Pire orta yerde kalakaldı. Sonra her şeye, herkese karşı, her koşulda koruduğum insan benim başıma en büyük belayı açtı. Önce Murat'la herkesin arasını açtı. Sıra bana geldiğinde işler karıştı. Ben diğerleri gibi değildim. Murat'ın içini dışını ben biliyordum. Olmadı işte bizi kolay yoldan ayıramayınca zor yola başvurdu. Ortaya dedikodu saldı. "Pire, Murat'ı seviyoo" oldu. Bir baktım etrafımda kimse kalmadı. Varsın olsun sıkıntı değil. Ben hep yalnızdım zaten. Yine yalnız kalırdım. Araya yaz okulu girdi. Dedikodu kazanı kaynamaya devam etti. Olayların çözülmesi uzun zaman aldı.

     Her şey normal gibi duruyordu ama hiç birşey normal değildi. Ben ismi lazım değilin yanındaydım ama aklım Murat'ın yanındaydı. Ona güveniyordum. Dersin birinde gruplara ayrıldık. Herkesin adı bir yerlere yazıldı. Murat o gün açıkta kaldı. Kimse onun adını yazmadı. O da bize güvendi. Hatalıydı aslında ama herkes hatalıydı. Benim aklıma geldi yazmak ama elim varmadı. Yalnız ben değildim ki onun arkadaşı. Başkaları da vardı. Pire Murat'ı seviyo diye dilden dile dolaşırken onun adını yazamazdım, yazmadım. Sonra ne mi oldu?? Tartışma üstüne tartışma. Vardır Murat'ın öyle huyları. Bir şeye takıldı mı gider o öyle. En sonunda her şey ortaya döküldü. Sıkılmıştım artık, yorulmuştum. Bilgisayarda anlattım herşeyi. Aklıma geldin ama yazmadım dedim. Sebebini de söyledim. Saatlerce sürdü bu muhabbet. Söylememişim ona. Ne diyecektim a be geri zekalı. "İsmi lazım değil herkese benim senden hoşlandığımı söylemiş" mi deseydim?? Ben yahu ben Pire, nasıl derim?? Üstünden aylar geçtiği halde bu konuyu konuşurken yüzüne bakamayan Pire. Nasıl diyecektim sana bunu??

     Şaka gibi ama işin aslını çok sonra öğrendim. Meğer ismi lazım değil Murat'tan hoşlanıyormuş. Hem de öyle böyle değil. Konuşmaları, mesajları görseniz diliniz uçuklar. Bana söylediği her şey yalanmış. Ben bunları çok çok sonra öğrendim. Aptal gibi ona inanmışım. Herkesi kendim gibi sanmışım.

İç ses=>>

     Yaptıkları bitti mi bitmedi. Daha neler yaptı neler. Ne yalanlar söyledi. Şimdi sen hala dönüp dolaşıp bana söylemedin diye kızıyosun ya ben sana daha ne diyeyim ki. Olmadı Murat, konuşamadım. Sen beni anlamıyosun. O yaz yaşadıklarımı bilmiyosun. Kendin söylüyosun hala herkes sana bizi soruyormuş. Çamur at izi kalsın diye boşuna dememişler.

       Kimse bir kızla erkeğin sadece arkadaş olabileceğine inanmıyor. Senin için kolay olabilir ama benim değil. Anla be bari sen anla. Unut artık şu konuyu da. Kapat. Bırak ismi lazım değili de kendi haline. Kendi pisliğinde boğulsun. Onun için yaptıklarımı, ona olan hakkımı helal etmiyorum ben. İki sene daha yüzünü görmeye nasıl katlanırım bilmiyorum. Bari sen yanımda ol, sen destek ol. O zaman kimse umrumda olmaz işte. Bir de sen sırtını dönersen zindan olur bana iki sene.